Siyasetin riyakar yüzünü görünce hayret ediyinsan.

İki yüzlülük, ayrımcılık, çifte standart , Ali kıran baş kesenleri koruyup kollama...

Ne ararsanız var.

Pes doğrusu, diyinsan.

Ekranlarda adı tartışma programı olan sözde yorumcu olan, hilkat garibesi insanları çokça görür olduk.

Herkes kendi popülist dünyasında kumdan kulelerde kral kesilmiş.

Usül tartışmaları, fasarya mevzular...

Asıl olanı ya da çözüm noktasında parlak bir fikirtaya koyanı görmek pek mümkün değil.

Diğer odada siyasi rakibine demediği şeyi bırakmayanlar; bir bakıyorsunuz ki sözde STK ayaklarından can ciğer kuzu sarması olmuş.

Yiymuyuz?

-Tabii ki hayır.

Koyunun olmadığı yerde keçi kendini Abdurrahman Çelebi sanıyor.

Hiç utanma, arlanma ve yüz de yok bunlarda.

Nasıl beceriyorlar bu kadar kolpacılığı?

Omurga olmayınca bunlar için her yol mubah.

İş adamlarını ve siyasetçileri kullanmaktan başka amacı olmayan, gerek siyasetçiyi gerekse iş insanlarını babasının uşağı gibi kontrol altına almak adına her türlü tezgahı kurmuşlar.

Tek dertleri kendileri ve 3-5 STK mensubunun çıkarları.

Yemek- yutmak tek hedefleri.

En son hangi ihtiyaçlıya, Allah rızası için destek oldunuz?

Birbirleri ile kan uyuşmazlığı olanların çıkar için birlikteliği.

Aslında mevzu bu.

Bunlara para veren ve yedirenler makbul. Gerisi hikaye...

Bu tür yapıları dikkate alanlar da az hatalı değil hani.

Yüz verdikçe şımartıyve sonra insanları sömürtüyorlar.

Herhangi bir yapı altında görevini ilkeli bir biçimde yapan STK'lara kimsenin lafı olmaz.

Az da olsa bu işi gönülden yapanlara saygımız sonsuz.