Sevgili dostum,

Son  zamanlarda en çok  duyduğum sözlerden bir tanesi de  “sevmiyorum” sözü oluyor. “Sevmiyorum” kelimesi de ister istemez olumsuz kelime olduğundan olumlu düşünen ve hayata olumlu bakan insanları rahatsız eden kelimedir. Bunun temelinde kişinin kendisinin  ailesi  ve  toplum tarafından sevilmediği  bllinçaltı yatar çoğu zaman.

Sevgili dostum,

“sevmiyorum” sözünü  söyleyene  sorsan bunu  “  özü sözü bir olduğu için” yaptığını  söyler. Halbuki olumsuz her söz  karşısındakini kast ederek söylenmese bile muhatabı üzer. Mesela okumayı  öğrenmeyi seven insanın karşısına çıkıp da  “ okumayı sevmeyen bir milletiz “diyen insan bütün toksik  enerjiyi muhatabına aktardığını  belki de  bilinçsiz olduğundan görmez. Okumayı seveni soğutur okumaktan. Bu durum tespiti de değil  alenen  boşboğazlıktır da. “Bunun çaresi nedir? Okumayı neden sevmiyoruz” sorgulaması  veya sorusu da belki çözümün bir parçası olabilir.

Sevgili dostum,

Çocukların ve torunlarının yanında sık sık kişilerden bahsederek “sevmiyorum” sözü de belki de  topluma faydalı olan ama senin sevmediğin insanı  çocuklarında sevmemesine sebep olabilir. Belki bizim anlamadığımız ve faydalanamadığımız insanlardan çocuklarımız ve torunlarımız faydalanabilir. Çok zaman anne ve babamın   hakkında olumsuz konuştuğu kişileri ilerleyen yaşımda sevdiğimi ve faydalandığımı hatırlıyorum.

Sevgili dostum,

Dede ve ninelerin şakadan da olsa  çocukları yalanllama, utandırma  ve mahçup edecek  mesela  çocuğun  “seviyorum” dediği insan için  çocuğu kast ederek “ seni sevmiyormuş” demesi şakadan da olsa bu söz çocuğu olumsuz etkiler. Bana güvenmiyor mu büyükler  diye düşünür çok. “Sevdiğime neden sevmediğim konusunda konuşuyor? Diye sorgular.

Sevgili dostum

“sevmiyorum” sözünü sık sık kullanan insan sevmeye fırsatı bulamaz. Belli ki  bizim yanımızda bizi seviyor görünse de  aleyhimize konuşmasa da  bize faydalı olacak sözlerde söylemez. O yüzden durmadan “sevmiyorum” sözü  söyleyen insanları aramak gelmez , geldiği zamanda “ işini görse de çabucak gitse”  duygusu geçer içimden. Olumlu düşünen ve bunu davranışları ile  belirten insanlar  ile ise sohbet etmekten  hoşlanırım çoğu zaman.  Çünkü bu  pozitif enerji verir ve daha mutlu hissetmemizi sağlar.

Sevgili dostum,

“okulumu sevmiyorum “ diye söze başlayan insan mezun olsa da yapacağı işten  verimlilik beklenemez. Çünkü sevmeden okula giden işine de sevgi katamaz ve faydalı olamaz uzun vadede. Bu sözü sık söyleyen  insanın çocukları da  olumsuz sözlere maruz kalarak  negatif insanlar olacaklardır çok zaman.

 

Sevgili dostum,

“tatlı dil yılanı bile deliğinden çıkarır “ sözünü  boşuna dememiş atalarımız. Güzel sözler söyleyen, bunu da samimiyetle söyleyen ve muhatabına da  samimi gelen sözleri her zaman insanlara olumlu izler bırakır.

Sevgili dostum,

Hasta  yakınları doktora sormuşlar  “ Hastaya ne yedirelim. Doktor “kötü söz yedirmeyinde ne yedirirseniz yedirin” demiş.  “Sevgi en büyük ilaçtır” sözünü boşuna dememişler  değil mi?  O yüzden  hasta ziyaretlerinde uzun uzun kalıp faydasız sözler ile hastayı rahatsız edenlere  kızarım. Hasta sakin ve  sessiz  ortada daha çabuk iyileşir. Güzel söz söyleyenleri de hastalar sever ama gene de ölçü kaçırılmamalı.

Sevgili dostum,

Son zamanlarda  ziyaretlerde  herkesin  birlerini şişirdiğini ve  abarttığını gördüm.Şu şöyle yapmış  şu şuraya adaymış  falan gibi. Sanki kendi kafasındaki adayın  kesin kazanacak bigi konuşmak da  yanlış. Hiçbir şey kesin olamaz  seçimden önce . Ama  insanları aşırı övenler,  umduklarını bulamayınca da hayal kırıklıklarına uğruyorlar. Bu konuda  insanların fazla eleştirilmesi dedikodu yapması kadar  çok  meth edilmesi de  insanlara toksik  enerji katar.

Sevgili dostum,

“Sevmemek” de normal bir şey ama  bunu sık sık dile getirmek topluma  zarar verir. Onun yerine  daha çok sevdiğimiz şeylerden bahsetmemiz topluma daha faydalı. Güzel ve kötü söz aynı olamaz. İnsanların sevdiklerimizi sevmesi veya sevmediklerimizi sevmemesi gibi zorunlulukları yoktur. Sık sık sevmediğimizi seven insan gördüğümüz zaman “ o yanlış düşünüyor” havasına girmek bencilliktir.

Sevgili dostum,

İnsanların sevmediği şeyleri insanlara inat olsun diya yapanlarda  hasta kişilikli insanlardır.  Faydan olmuyor, insanı sevindirecek iki kelime konuşmasını  bilmeyecek kadar  konuşmadan yoksun insnaların  insanlara faydası olmuyor bari sussunlarda zarar vermesinnler. “insanların hayırlısı insanlara faydalı olandır”  sözü gerçekse  “insanların şerliisi de insanlara zarar veren alay eden   insanlardır”

Sevgili dostum,

İnsan dünyaya  insanlara faydalı olan işler yapsınlar,  insanların hayrına konuşsunlar, umut aşılasınlar diye  gelmişler. Aksini söylemek sadece bilgisizlik değil cehalettir. Cahil insan bilmediğini dahi bilmeyecek kadar  düşük , bilgisiz insan ise  bilmediğini öğrenecek kadar asildir.

Sevgili dostum,

Olumsuz konuşan ve davranan insanlar ile  uzak mesafe kurmaya çalıştığım muhatap olmamaya baktığım ve  uzaklaştığım çok olmuştur. Ama yüzsüz insan o kadar çok ki  sataşmak için  illa da senin önüne çıkmak isterler.  O ortamlarda bulunmamak da kendimize ve ona da iyilik etmektir.   İnsanlara  iyilik  için  gerekirse  mekan da değişmek, ortamdan da kaçmak gerekir çok zaman.

Sevgili dostum,

Bir mektupta daha seninle dostluğu pekiştirdiğim için mutlu oldum. Bu mektupta sana bir iyilik  bir şifa gibi geliyor biliyorum. İnsanlara  iyilik yapmak bizim sanırım  fıtratımızda var ya da anne ve babalar bizi böyle kodladı. Ne güzel de kodlamışlar Şükür.