Tokat İstişare Heyeti Başkanı Mehmet Emin Atmaca yazdı: “Ülkemizde ne yazık ki bu sivil toplum kuruluşları pek de başarılı bir konumda değil.”

Bugün dünyamızda ve ülkemizde en çok tartışılan bir konudur. Bir takım sosyal hareketlerin büyüyerek ortaya çıkması ve gündemde kalması da,  eleştirilerin odağı haline gelmesi de, bu haliyle bile önemli bir rol oynamaya da adaylığını ortaya koymaktadır. Belki de geleceğimize bu sivil toplum kuruluşları yön verecektir. İnsanların bir araya gelmeleri ve BİZ olmalarını sağlayarak, gönüllü olarak bir araya gelebilmeleri ve kendi yaşadıkları şehirlerde toplumsal faaliyetleri başarabilmeleridir. Burada gönüllülük, dayanışma, sevgi ve dostluklar vardır. Bu duyguların olmadığı hiçbir sivil toplum kuruluşları asla başarılı olamaz. Türk ve İslam filozofu Farabi, Erdemli Toplum adlı eserinde, insan tek başına kendini sürdüremez ve mükemmelleşemez. Yaradılışının gayesi olan mükemmelliğe ancak birbirleriyle yardımlaşan, birçok insanın bir araya gelmesiyle ulaşabilir der.

Modern devletler sivil toplum kuruluşlarının üstlendiği görevler ve etkinlik sahalarını güçlendirip ve kollarken devlet ve toplum hayatını daha dengeli bir şekilde yürütürken, demokrasilerinin standardını bu kuruluşların kontrol ve denetimleri sayesinde geliştiriyor. Yardımlaşma ve dayanışmayı artırarak etkinliklerle sosyal barışı sağlamlaştırıyor. Bu sivil toplum kuruluşlarıyla toplumun aydınlatılması ve bilinçlendirilmesi yönünde ilerleme sağlanıyor.

Ülkemizde ise ne yazık ki bu sivil toplum kuruluşları pek de başarılı bir konumda değil. Sahip olduğumuz bu sivil toplum kuruluşlarının sayısı ve görev alan insanların bu anlamda hâlâ bunun toplumsal bir başarının birinci basamağı olduğunun bilincinde olmadığı gözlemlenmektedir. Aslında ecdadımızdan bize intikal eden bu duyguların, başkalarının elinde başarıya ulaşırken, bizde başarısızlıkla sonuçlanıyor. Bu da sivil toplum kuruluşlarını etkisizleştirirken, toplum nazarında hayal kırıklığına sebep oluyor. Halbuki bu sivil toplum kuruluşların toplumumuza vereceği çok hizmet alanları bulunmaktadır. Bu yapılar hem demokrasimizin gelişimine katkı sağlarken hem de katılımcı bir toplum oluştururken, bireyleri olarak kendimize olan güvenimizi artırır ve geleceğimize ahlaklı ve inançlı nesiller yetiştirerek, geleceğimize daha ümitkâr olmamızı sağlar. Bu gün şehrimizde sayıları az da olsa gayretli ve başarılı çalışmalar vardır. Kendilerini topluma karşı sorumlu hissederek emeklerini ve zamanlarını bu çalışmalara adayan, gönül kapılarını topluma ve Şehrine hizmet için açan insanlarımız var. Gelecek adına umut da budur.