Emekli Vergi Dairesi Müdürü Ömer Yılmaz yazdı. "Ülkemizin güvenlik ve stratejik savunması için de ayrıca birer sigortadır bu ustalarımız."
Meslek sahibi olmak ne güzel bir iş değerli okurlar. Atalarımız boşuna dememişler, "sanat kolda altın bileziktir." Bu nedenle sanat öğretilen mekanlar olan sanayi çarşısı aslında bir yerde ekmek kapısı ise diğer yerde yüksek okul, üniversitedir. Üniversitenin amacı insanları meslek sahibi yapmak değil midir? Tıpta ne öğretiliyor, hukukta ne öğretiliyor ise sanayide de buna benzer şeyler öğretiliyor.
İnsanın başkalarına muhtaç olmadan hayatını idame ettirmesini sağlayan bir mesleğe ya da yeteneğe sahip olması kadar güzel ne olabilir? İşte bunun merkezi sanayide burasıdır. Eski sanayi Tokat'ımızın can damarlarından bir yer. Edindiğim bilgiye göre burası, tekil 1.134 işyerinde 700 civarında esnaf, çalışanları ile belki de toplam neredeyse 4.000 kişiye istihdam sağlayan devasa bir fabrika.
Sanayi esnafı bir yandan ekmeğini kazanırken, diğer yandan ise ihtiyaç sahibi olanların işlerini görüyor. Zaman zaman nasıl onları yana yana aramıştırız. Bu herkesin başına gelmiştir ve gelebilir de. Diğer tarafta da çırak yetiştirerek işlerin, sanatın devamını sağlıyor.
Sanayi esnafı kar kış, sıcak soğuk, yağmur demeden dükkanını açarak müşterilerini bekliyor. Yapabildiğini yapıp, yapmadığını yapacak ustalara yönlendiriyor. Özellikle kış günleri soğuk havada ellerindeki soğuk demir anahtarlar ile harikaları bu sanatkarlar yaratıyor.
Sanayi esnafından öğrenilecek çok şey var şöyle bir dinleyecek olsanız, ne dramlar duyarsınız. İşte onlardan sadece biri Elektrikçi Önder usta. Yaşı nerede ise 55’e dayanmış. 30 yıldır aynı mekanda çalışmış, Cumartesi, Pazar, bayram seyran demeden dükkanını açmış, dertlere çare olmuş. Kendi ifadesi ile çoğu zaman araba toplarken dükkanda sabahlayıp arabaların içinde yatmış, uyumuş, Önder usta dürüstlüğünde ve kurallarında asla taviz vermemiş. Olur işi yapmış olmayacak işi ya yönlendirmiş ya da yapmamış. Önder usta bir tarihte sinyalin doğru verilmemesinden dolayı oluşan kazaya kızarak dükkanında sinyal nasıl ve ne süre içerisinde verilir diye bir klip çekmiş ve youtube kanalında yayımlamış. Bir katkım olsun istedim, insanlar kurallara uysunlar diye yaptım, diyor.
Önder ustanın dükkanı çıkardığı eski malzemeler ile nerede ise dolu. Lazım olan araçlara takıyor, yardımcı oluyor. Yani kısaca mesleğinin Prof'u, elinden gelmeyen iş maşallah yok. Kazancını alın teri ile kazanıyor ve mesleğinin zirvesinin haklı gururunu yaşıyor.
Yine çok değerli bir motor ustamız olan Engin Usuk ustamızdan da söz etmeden geçemeyeceğim. Zoru kolay kılan işleri gözünde büyütmeden oluruna bakan, işini takip edip sonuç alan ustamız. Yanındaki çıraklarına adeta meslek bilgisini kafalarına pompalıyor. Üstü başı yağ kir olsa da yüreği tertemiz işi de kendisi gibi temiz. Kazancını fazlası ile helal ediyor.
İşte bu ustalarımız gibi belki de yüzlerce ustamız var sanayide. Bunlar bize hayat veren, hayatınızı kolaylaştıran, olağan yaşama katkı sunan nitelikli ve donanımlı insanlarımız.
İdare de bunların kıymetini bilmeli, çalışma koşullarının iyileşmesi için çaba sarf etmelidir. Devletin bir insana iş ve aş vermesi için milyonlarca lira yatırıma ihtiyacı vardır. İşte bu insanlar kendi kendilerine yatırım yapıp ekmeklerini kazanıp iş ve aş sahibi olmuşlardır.
Benim ve toplumun gözünde ayrıcalıkları işte buradan gelmektedir. Ve fazlası ile de bunu hiç şüphesiz hak etmektedirler.
Allah muhtaç etmesin bir savaş durumunda bu ustalarımızın devletimizin ihtiyaç duyacağı her türlü parça ve işleri rahatlıkla yapabileceklerine inancımız tamdır. Dolayısı ile ülkemizin güvenlik ve stratejik savunması için de ayrıca birer sigortadır bu ustalarımız.
Bunların farkında olarak gelin hep beraber sanayi çarşısındaki ustalarımızın kıymetlerini bilelim.